şiirler

Karyanığı çorap ülkem
                                      
   Nice feryad emilir
sığınak sanılır kıvrımları hayatın
soğuk gülüşler boşaltılır
maksatlı duruşuna ilkelerine
inadına içteki ikilemin
kaygı toprağının gri çocuğu
manasız bakar hınzır gözlere

aydan mahrum gecelerin yolcusu
hızlanır devinim gün hasretiyle
esaret ertesi dinlencelere
yürek onarımı başlangıçlarda

kaygı yaprağının güz sovuğunda
rüzgârsız düşmekte umutlar suya

kar yanığı sevdaların türevi
kan kurusu renklerinde ülkemin
bulunmaz mı oldu kayıp cevherin
çalındı lügatten duygu sözleri

kar yanığı suretlerin gölgesi
düşer tuvaline çorak ülkemin

Salim Kanat

AYRILIĞIN İLANI


Gidiyor musun diye sorma bana.

Gönderen sensin.

Ne terk etmeyi istedim seni,

Ne de daha yaşamadığımız bu aşkı toprağa gömmeyi.

Senin kadar öfkeliyim ben de.

Senin kadar endişeli...



Bir dokunuşunla bin kenti yıkacak güç verirdin bana

Ama inandıramadım seni.

Sen, sorgularken beni kafanda

Ben, gözlerinin içine bakıyordum kuşkuyla.

Bir tek sözün bağlardı beni sana,

Oysa sen hep susmanın koynunda.



Aşkın içine bir kez girdi mi kuşku,

Teslim alır bedenleri de.

Sütten çıkmış ak kaşık değildim

Ama yalanı sokmadım iki kişilik dünyamıza.

O dünya ki bazen minicik bir odada

Bazen kentin ortasında şekillendi.

Nasıl da güzeldi...

Zaten varsın diye her şey güzeldi ama

Sen buna inanmadın. Ah bu sorular...



Yaşamak varken sevdayı delice,

Niye boğarız sorularla?

Nasıl ikna edebilirdim seni?

Ben, aşk dedikçe sen, dur dedin.

Ben, seninleyim dedikçe

Sen, hayır dedin.

Zaten az konuşan sen

Olumsuz ne kadar sözcük varsa

Bulup çıkardın ortaya.

Bense hiç bir şey diyemedim.



Ne kadar zarar vermişim sana meğer.

Nasıl değiştirmişim seni.

Oysa hiç böyle düşünmemiştim.

Kimseye zarar vermek istemem ben.

Kimseyi olduğundan farklı bir hale getirmek istemem.

Ama öyle oldu işte.

Demek ki; gitmelerin zamanı şimdi.



Çocukluğuna sığınır atlatırsın bu acıyı.

Ne sevişmelerimiz kalır aklında, ne sevda sözlerimiz.

Rahat değilim diyordun ya, rahat ol artık.

Gülüşlerini saklaman için bir neden kalmadı.

Tedirginliğinin sebebi de kalktı ortadan.



Biliyor musun bir tanem!

Gidişim yürekten değil, zorunluluktan.

Sanma ki, bu toy sevdayı başka kimliklere taşırım.

Sanma ki, benden sakladığın gülüşleri

yalancı yüzlerde ararım.

Seni de götürürüm yüreğimde.

Her zaman yokluğunu taşırım.



Bulup, bulup kaybettim seni bebeğim.

Ne yazık ki, tozduman edemedim kuşkularını.

Ne yazık ki, kalamadın bana.

Öpücüğümün kokusu kalacak kapının eşiğinde.

Kokladıkça; bizi bir yanlışa mahkum ettiğini anlayacaksın.

Gittin

Gittin...

Ben, arkandan sadece baktım.

Oysa; söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki...

"Gidersen iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.

Gidersen sönecek içimdeki ateş

ve bir daha hiç kimse yakamayacak.

Gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi

O karanlıkta yolumu kaybedeceğim" diyecektim sana.

Konuşamadım...





Gittin...

Gidişini görmemek için gözlerimi kapattım

Öylesine acıdıki içim, tutup koparsalardı kolumu

bacağımı bu kadar acı duymazdım.

Acım yaş olup akmalıydı gözlerimden.

Ağlayamadım...





Gittin...

Seni delicesine bir tutkuyla seviyordum oysa

Tutkum seninle olmaktı, tutkum teninde erimek,

tutkum hayatı seninle sadece paylaşmaktı.

Anlatamadım...





Gittin...

Gidişini önlemek için tutmak vardı ellerinden

Ellerim değil miydi her dokunuşumda seni ürperten?

Ürperdin yine biliyorum.

Bir kez dokunsam, bir kez tutsam ellerini

Gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu.

Tutamadım.





Gittin...

Bir yıkım gibiydi gidişin

Sen adım adım uzaklaşırken benden

Çöküp kaldı bedenim olduğu yere

Nice terk edişlere dayanan yürek bu kez yenilmişti

Bu kadar zayıf değildim ben kalkmalıydım.

Kalkamadım...





Gittin...

Oysa geldiğin gün gideceğini biliyordum

Hazırdım gidişine,

Kaçak zamanları yaşıyorduk

Zaman bitecek ve sen gidecektin

Bense, gidişinin ertesi günü

Hayatıma kaldığım yerden yeniden başlayacaktım.

Başlayamadım...





Gittin...

Bir şey söyledin mi giderken?

"Kal" dememi istedin mi?

Son bir kez "seni seviyorum" dedin mi?

"Bekle beni döneceğim" diye umut verdin mi?

Beynim öylesine uğulduyorduki.

Duyamadım...





Gittin...

Nereye gittiğin önemli değildi

Binlerce kilometre uzakta da olsan,

iki metre ötemde de farketmiyordu.

Artık yoktun ve asıl bu düşünce beni felç ediyordu.

Kurtulmalıydım senden,

bu yokluk duygusundan kurtulmalıydım.

Kurtulamadım...





Gittin...

Unutulanların arasına katılmalıydım

Anıları bir sandığa koyup

hayatı bir yerinden yakalamalıydım.

Bu aşk noktalanmalıydı, bu sevdadan vazgeçmeliydim.

Yapamadım...





Gittin...

Bir okyanusun ortasında

tek küreği kaybolmuş sandalda

Dev dalgalarla boğuşan bir denizciyim şimdi.

Bil ki; sevmekten vazgeçmedim seni,

Bil ki; seninle birlikte sevdanı da taşıyacağım yüreğimde,

Bil ki; seni Unutamadım...


Tiryaki

teşbihte hata olmaz yanlış anlama
yirmi yıldır içerim şu mereti
bırakamadım gitti...
ama;
ona tiryaki değilim
sana olduğum kadar
oysa sen daha ne ki
dün bir bugün iki
bana neler oluyor?
anlayamadım gitti...

Lanet Olsun
bitmelisin aslında
uzatmaları oynuyor takvimler
miadının…

saatler
geri sayıma çoktan geçti
iki heceyi beklemekte dostlar
dilimden dökülesi…

mantığım onlardan yana
yok dalı tutulası
kalmadı tek güzelliğin
savunulası…

serde mertlik var ya?
hani olmayan sende…

mutlu ediyorum dostları
dilimde ezber nakarat
bit-ti!

zor olsa da itirafı
kahretsin!
söylemeliyim…
asla duymayacak olsan da?
kafesini zorluyor yüreğim
susamıyorum…
seni…
seni bir salise bile unutamadım ki
lanet olası!

  şiir dinletisi
 

 
 
 

Site İstatislikleri

Merhaba Ziyaretci Sitemize Bugun Toplam 1998 Kişi Girdi


İp Adresiniz 78.160.15.89
hit counters


Suan Ana Sayfa Sayfasindasin
 
 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol